2 Eylül 2011 Cuma

EN İYİ TAKIM BİZDE




BJK Başkanı Demirören iddialı: Türkiye'nin en iyi kadrosuna sahip olan takımımız                           

Beşiktaş Kulübü Başkanı Yıldırım Demirören, siyah-beyazlı futbol takımının haftalar ilerledikçe daha da güçleneceğine olan inancını dile getirerek, "Türkiye'nin en iyi kadrosuna sahip olan takımımız, şüphesiz yarıştığı tüm kulvarlarda Beşiktaşımız'a yakışır neticeleri elde edecektir" dedi.
Başkan Demirören, siyah-beyazlı kulübün aylık resmi yayın organı Beşiktaş Dergisi'nin Eylül sayısında camiaya umut dolu mesajlar verdi.

FUTBOL'A HASRET KALDIK

Demirören, dergideki yazısında şunları kaydetti:
"Özlediğimiz, hasret kaldığımız futbol dolu günlere hep beraber geri dönüyoruz. 2011-2012 sezonunun ilk mücadelesini UEFA Avrupa Ligi play-off turunda verdik. Yakamızı bırakmayan sakatlıklara rağmen rakibimiz Alania Vladikavkaz'ı geçerek, bir üst tura yükseldik. Sahamızda oynadığımız ilk karşılaşmada ortaya koyduğumuz, Beşiktaşımız'a yakışır futbolla farklı bir galibiyet elde ettik. Ardından Rusya'da oynadığımız ikinci maçta, ağır hava koşulları nedeniyle istediğimiz futbolu sahaya yansıtamadıysak da, bir üste tura adımızı yazdırmak hepimizi gururlandırdı. Bu güzel sonuca imza atan futbolcularımızı, teknik ekibimizi ve tüm çalışanlarımızı tebrik ederim."
Elde ettikleri bu başarının, daha başlangıçta ne kadar doğru tercihler yaptıklarını gösterdiğini anlatan Demirören, "Haftalar ilerledikçe takımımızın daha da güçleneceğine, taraftarlarımızın seyir zevki daha da yüksek maçlar izleyeceğine kuşkum yok. Türkiye'nin en iyi kadrosuna sahip olan takımımız, şüphesiz yarıştığı tüm kulvarlarda Beşiktaşımız'a yakışır neticeleri elde edecektir" ifadelerini kullandı.

"CAMİANIN DESTEĞİ BİZİ BAŞARIYA TAŞIYACAK"

Fiyapı İnönü Stadı'nda oynadıkları bu sezonki ilk resmi maçta siyah-beyazlı taraftarların sahadaki futbolcuların yanı sıra, futbolda yürütülen şike iddialarına yönelik soruşturma nedeniyle Metris Cezaevi'nde tutuklu bulunan kulüp futbol komitesi başkanı ve asbaşkan Serdal Adalı, teknik direktör Tayfur Havutçu ve protokol müdürü Ahmet Ateş'e desteklerinin kendisini çok mutlu ettiğini belirten başkan Demirören, "Her maçımızda tribünlerimizi, aynı coşku, aynı heyecan ve aynı birliktelik ile görmek istiyorum. Camiamızın desteğini sezon boyuncu sürdürmesi, bizi başarıya taşıyacak en önemli etken olacaktır" şeklinde görüşlerini aktardı.

AMATÖR BRANŞLAR

Kulübün amatör branşları konusunda da görüşlerini açıklayan Demirören, şunları kaydetti:
"Bizim için amatör branşlarımız, Beşiktaş logosunu taşıyan bütün takımlarımız tartışmasız çok değerli ve önemlidir. Her zaman söyledim, yine söylüyorum, dönemimde branşlarda elde ettiğimiz tarihi kupalardan her zaman gurur duydum. Birçok branşta Beşiktaş tarihinin ilk kupalarını kazandık. Sporcularımız, müzemizi kupalarla, madalyalarla doldurdu. Son olarak, atletizm takımımızın sporcularından Fadime Suna, 26. Universiade Yaz Oyunları'nda Türkiye adına dünya şampiyonu oldu. Kendisini can-ı gönülden kutluyorum.
Dünya basketbolunun önemli isimlerinden Deron Williams'ı renklerimize bağlamanın ve kendisini erkek basketbol takımımız ile birlikte izleyecek olmanın heyecanını tıpkı sizler gibi şimdiden yaşadığımı da belirtmek istiyorum."

"BEŞİKTAŞ'A HİZMET, HAYATIMIN EN BÜYÜK ANLAMI"

Beşiktaş Kulübü Başkanı Yıldırım Demirören, dergideki yazısının son bölümünde şu ifadeleri kullandı:
"Yönetici arkadaşlarım ile beraber, Beşiktaş bayrağını daha yükseğe taşımak için gece gündüz emek veriyoruz. Beşiktaş'ın içinden gelen bir başkan olarak, Beşiktaş'a kazandırdığımız tesisler, kupalar, madalyalar, hayata geçirdiğimiz tüm projeler, kısacası her şey beni sonsuz mutlu ediyor. Beşiktaş'a hizmet etmek benim hayatımdaki en önemli unsur, hayatımın en büyük anlamı.
Siz taraftarlarımızdan, tıpkı takımlarımıza olan büyük desteğiniz gibi, korsan ürünlerle karşı yürüttüğümüz mücadelede de aynı hassasiyeti göstermenizi istiyorum. Korsan ürünlere 'Hayır' deyip, lisanslı ürünlerimizden satın alarak, gerçek taraftar kimliğinizi yine ortaya koyacağınıza inanıyor, kulübüne desteğini maddi-manevi her şekilde gösteren, Türkiye'nin en büyük taraftarlarına teşekkürlerimi sunuyorum."

Koç: Geleceğimizi kaybederiz



Ali Koç, F.Bahçeliler’in merak ettiği “Neden futbolcu satıyorsunuz?” sorusuna böyle cevap verdi:                           

3 Temmuz'da başlayan şike operasyonundan en çok etkilenen kulüp hiç kuşkusuz Fenerbahçe.
Başkanı ve iki yöneticisi tutuklanan, Avrupa Şampiyonlar Ligi'ne katılma hakkı elinden alınan sarı lacivertlilerin kadrosunda yer alan 4 yabancı oyuncunun; Emenike, Güiza, Lugano ve Santos'un toplam 22 milyon Euro'ya Avrupa kulüplerine satılması kafalarda soru işaretleri bıraktı.
Herkesin şu soruyu soruyor; F.Bahçe neden böylesine önemli futbolcuları satıyor? Durum o kadar kötü mü?
Bu sorunun yanıtını şu anda sarı lacivertli kulübün en etkili ismi olan Asbaşkan Ali Koç verdi; Merak etmeyin batmıyoruz. Ama satışları yapmazsak geleceğimizi kaybedebiliriz.
1907 Derneği üyeleri ile bir araya geldi . 1907 Fenerbahçeliler Derneği ve kongre üyeleriyle bir yemekte buluşan Koç, herkesin görüşünü aldı. Ali Koç'a soruldu; Yabancı futbolcuların peş peşe satılmasını ve, "Değerini bulan her oyuncuyu satabiliriz" demenizin sebebini anlatır mısınız? Fenerbahçe'nin mali tablosu gerçekten o kadar kötü mü? Yoksa batıyor muyuz?

"BATMIYORUZ"

Ali Koç, bu kritik soruya şu cevabı verdi: "Bu, tamamen maliyet hesabıyla ilgili bir konu. Kimse merak etmesin. Batmıyoruz. Bu satışlar sadece stratejimizin bir parçası. Yapılan satışlar, yani operasyon geçiş süreciyle ilgili. Bu sezon doğru ekonomik uygulamalar yapmalıyız. Yoksa geleceğimizi kaybederiz

Sidnei: Kalitemin farkındayım



Beşiktaş’ın yeni transferleri Sidnei, “Kendimi yeniden göstermek istiyorum. Kalitemin ve yapabileceklerimin farkındayım ve bunu kanıtlayıp daha uzun yıllar Beşiktaş forması giymek istiyorum” dedi.

Kulübün dergisine röportaj veren Brezilyalı oyuncu, 11 yaşında futbol nedeniyle ailesinden koptuğunu ifade etti, “Zaman zaman zorlansam da her zaman kendim için iyi olan bir şey yaptığımı biliyordum. Bu zorlukları yaşamam gerektiğinin bilincindeydim. Şimdi de bunun meyvelerini topluyorum” yorumunu yaptı.
Takımdaki birçok arkadaşımla aynı dili konuşmak ve iyi karşılanmasının kendisine inanılmaz yararı olduğuna dikkat çeken Sambacı, “Özellikle Beşiktaş’ı ve Türk futbolunu tanımak adına onlardan çok şey öğrendim. Genel olarak sakin bir futbolcuyum. Sadece pozisyon gereği bazen agresif olabiliyorum. Bu da tabii ki karşımdaki futbolcuya karşı değil, topa müdahale anlamında” diye konuştu.